Çağdaş Siyaset Sosyolojisi

Çağdaş Siyaset Sosyolojisi | Kate Nash 

 

Bu kitabın on yıl önceki birinci baskısıyazıldığında henüz küresel adalet konusu kamusal bilincin dolaşım ağına sokan “Battle for Seattle (Seattle için Savaş)” ve Dünya Sosyal Forumu gerçekleşmemiş; küresel iklim değişikliğibilimsel bir anlaşmazlıktan çıkıp tartışmasız bir gerçeğe dönüşmemiş;ardı ardına iki uçağın New York’taki İkiz Kulelere çarpışını tüm dünya şaşkınlıkla izlememiş;ilk başta küresel güvenlik adına ve ardından insan hakları ve özgürlük adına “kitlesel imha silahları” tehditinin bir uydurma olduğuanlaşılmadanIrak işgal edilmemiş ve Birleşik Krallık’ta bankaların devletleştirilmesine diğer yerlerde serbest piyasaların tehlikelerinin konuşulmasına yol açan küresel finanasal kriz yaşanmamıştı.

Bununla beraber birinci baskının sağladığı çerçeve pek çok açıdan kendini oldukça iyi muhafaza etmiştir. Yeni küresel protesto döngüsü içinde toplumsal hareketlerde bir canlanma görülmektedir. Vatandaşlık kendi ölçeğinde sosyolojik çalışmanın bir dalı olarak oldukça iyi bir yer edinmiştir. Küreselleşme ve demokrasi soruları hem ulusal hem uluslararası alanda eskisinden daha acil konular haline gelmiştir. Uluslararasılaşan devlet, neo-liberalizm, refah ve yoksulluk, çokkültürcülüğün sönmeyen canlılığı, post-ulusal vatandaşlığa dair devamlı sorulan sorular ve de küresel toplumsal hareketlerin küresel yönetişimi demokratikleştirmek üzere edindikleri somut stratejilere dair konu tartışmaları ile bu kitap mevcut çerçevesini koruyarak oldukça problemsiz bir şekilde güncellendi. Bununla birlikte birinci baskıda bakmadığım; aktivistlerin yeni medya teknolojilerini kullanımlarıdâhil, özellikle küresel medyanın yeni olasılıkları ve popüler insani tahayyüllerle beraber insan haklarına artarak verilen önem gibi bazı konulara değinmeye çalıştım.

 

Bu kitabın on yıl önceki birinci baskısıyazıldığında henüz küresel adalet konusu kamusal bilincin dolaşım ağına sokan “Battle for Seattle (Seattle için Savaş)” ve Dünya Sosyal Forumu gerçekleşmemiş; küresel iklim değişikliğibilimsel bir anlaşmazlıktan çıkıp tartışmasız bir gerçeğe dönüşmemiş;ardı ardına iki uçağın New York’taki İkiz Kulelere çarpışını tüm dünya şaşkınlıkla izlememiş;ilk başta küresel güvenlik adına ve ardından insan hakları ve özgürlük adına “kitlesel imha silahları” tehditinin bir uydurma olduğuanlaşılmadanIrak işgal edilmemiş ve Birleşik Krallık’ta bankaların devletleştirilmesine diğer yerlerde serbest piyasaların tehlikelerinin konuşulmasına yol açan küresel finanasal kriz yaşanmamıştı.

Bununla beraber birinci baskının sağladığı çerçeve pek çok açıdan kendini oldukça iyi muhafaza etmiştir. Yeni küresel protesto döngüsü içinde toplumsal hareketlerde bir canlanma görülmektedir. Vatandaşlık kendi ölçeğinde sosyolojik çalışmanın bir dalı olarak oldukça iyi bir yer edinmiştir. Küreselleşme ve demokrasi soruları hem ulusal hem uluslararası alanda eskisinden daha acil konular haline gelmiştir. Uluslararasılaşan devlet, neo-liberalizm, refah ve yoksulluk, çokkültürcülüğün sönmeyen canlılığı, post-ulusal vatandaşlığa dair devamlı sorulan sorular ve de küresel toplumsal hareketlerin küresel yönetişimi demokratikleştirmek üzere edindikleri somut stratejilere dair konu tartışmaları ile bu kitap mevcut çerçevesini koruyarak oldukça problemsiz bir şekilde güncellendi. Bununla birlikte birinci baskıda bakmadığım; aktivistlerin yeni medya teknolojilerini kullanımlarıdâhil, özellikle küresel medyanın yeni olasılıkları ve popüler insani tahayyüllerle beraber insan haklarına artarak verilen önem gibi bazı konulara değinmeye çalıştım.