Sepetim (0) Toplam: 0,00TL
%20
Tarihi Çevrede Yapılaşma Deneyimleri Süha Özkan

Tarihi Çevrede Yapılaşma Deneyimleri

Liste Fiyatı : 400,00TL
İndirimli Fiyat : 320,00TL
Kazancınız : 80,00TL
Taksitli fiyat : 3 x 106,67TL
Havale/EFT ile : 313,60TL
%20
Temin süresi 3 iş günüdür.
9789755116754
56732
Tarihi Çevrede Yapılaşma Deneyimleri
Tarihi Çevrede Yapılaşma Deneyimleri
320.00

Tarihi çevrede yeni yapılaşma konusundaki deneyimlerden yola çıkan bu eser, koruma yaklaşımlarına çeşitli örnekler üzerinden yanıt vermektedir. Hem yerleşme hem de bina ölçeğindeki ayrıcalıklı örnekler üzerinden korumanın başarısı ve tarihi çevrelerin gelecek kuşaklara aktarımı, çeşitli ipuçları ile gündeme getirilmektedir. Ayrıca bu tür çevrelerin yüzlerce yıllık bina üretimine dayalı bilgi birikimine sahip olduğu ve günümüz tasarımlarına ilham kaynağı olabilecek büyük bir potansiyeli de bünyelerinde barındırdığının gözden kaçırılmaması önemle vurgulanmaktadır.

Yukarıda açıklanan genel çerçeveye odaklanan çok değerli yazarlar, detaylı bir biçimde tarihi çevrenin günümüze kazandırılan yönlerine odaklanmaktadır.

“Koruma kimin için” başlıklı yazısında Prof. Dr. Suha ÖZKAN, korumanın öncelikle anıtsal yapıları kapsadığını, sivil mimarlık alanında ise gerekli ilginin çok geç oluştuğunu vurgulamaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki tarihi ve kültürel değerlerin üzerinde bulundukları arsanın bedelinden daha değerli olduğu hassasiyetiyle hareket edildiğini dile getiren yazar, daha çok yakın coğrafyamızdan örnekler üzerinden koruma olgusuna değinmektedir. Özellikle koruma ve yaşatma bilincinin gelişimi; yöreye uygun bina üretim kuralları çerçevesinde inşa edilen Ertegün Evi, bina üretim kurallarına denetimin de eklenmesi ile çoğunluğunu sanatçıların oluşturduğu sosyal yapının da korunduğu Sidibou Said Yerleşmesi, “senin de bir taşın olsun” kampanyası ile katılımın ilke olarak belirlendiği Mostar Eski Kent Dokusu, sanat ve kültürün bir kaynak olarak kullanıldığı Asilah Kenti, uluslararası desteğin katkısının etkili olduğu Shibam ve Eski Sana Yerleşimlerindeki birçok bina, yardım kuruluşlarının etkisi ile onarımlarının yapıldığı Kudüs ve Hebron Yerleşmeleri, kamu ve özel sektörün katılımı ile onarılan Birzeit Eski Kent Merkezi, Ankara’nın Hamamönü Semti ve Tunus Kentinin Hafsia Mahallesi Projeleri, ekonomik çözüme odaklı Safranbolu Evleri gibi örnekler üzerinden anlatılmaktadır.

“Korumada her iyi örnek bir derstir” başlıklı yazısında Prof. Dr. Şengül ÖYMEN GÜR, Eski Bilbao kent merkezi örneği üzerinden sürekli bakım ve kullanımın hem eskime hem de işlevsiz kalmanın en iyi tedavisi olduğunu vurgulamaktadır. Etkin kullanım felsefesi ile mekânların ve bağlantılı olduğu çevrenin de çeşitli etkinliklerle yaşatıldığı bu eski yerleşimin ve özellikle Sota evlerinin sürekli onarımları örneklendirilmektedir. Geleneksel evleri yenilerinin ve eski müzeye eklenen yeni binanın (Bilbao Güzel Sanatlar Müzesi) modern ve sade bir biçimde nasıl taklit edildiği gösterilmektedir. Ayrıca iyi bir korumanın ilkeleri de açıklanmaktadır.

7

Diyarbakır Suriçi’nde meydana gelen çatışma sonrası ağır tahribata uğrayan tarihi ve kültürel mirasın korunmasına yönelik öneriler geliştiren Doç. Dr. Neslihan DALKILIÇ, simgesel ve anı değerlerinin gelecek kuşaklara aktarılması için burada yaşayanların anıları da dahil belge niteliğindeki her şeyin tahrip olan çevrenin ayağa kaldırılması için kullanılmasının bir görev olduğuna işaret etmekte ve rekonstrüktif adımlarla yeniden canlandırma çabasının önemine vurgu yapmaktadır.

Eskiyi yeniye uyarlama konusunda yerel mimarinin özgün yanlarının çağdaş mimaride nasıl yorumlanacağına ilişkin örnekler üzerinden konuya derinlik kazandıran Doç. Dr. Ayhan BEKLEYEN, Orta Doğu’daki yaşam alanlarının biçimlenmesinde kullanılan en temel iki stratejiye odaklanmaktadır; güneş kontrolü (güneşten yararlanma ya da kaçma) ve mekânsal havalandırma- soğutma teknikleri. Bina üretiminin binlerce yıllık bilgi birikimini içinde barındıran Orta Doğu’daki en eski yaşam alanlarının biçimsel ve mekânsal örgütlenme bakımından çevreye uyumun mükemmel örnekleri olduğunu vurgulayan yazar, bu büyük tasarım geleneğinin Türkiye sınırları içindeki tarihi yaşam alanlarını da biçimlendirdiğini açığa vurmaktadır. Yeni tasarımlara ilham kaynağı olan bu geleneksel tasarım stratejilerinin sadece Orta Doğu’daki değil, sıcak iklime sahip başka coğrafyalardaki mimariyi de nasıl şekillendirdiği çağdaş mimari örnekler üzerinden anlatılmaktadır.

Yirmi yıllık bir bilgi birikimini bünyesinde barındıran Kapadokya’daki bir restorasyon serüveni, hem tasarım hem de uygulama aşamalarında bizzat bulunan Yüksek Mimar Aslı ÖZBAY tarafından Uçhisar’daki “Argos in Cappadocia” otelinin tasarım ve uygulamaları üzerinden anlatılmaktadır. Yok edilen tarihi bir mahallenin turizm odaklı kurtarılma hikayesi bir ders niteliğinde sunulmaktadır. Tarihi çevrenin korunma sürecindeki finans, tasarım ve uygulama aşamalarının bitmeyen, hale devam eden ve heyecan verici bir organizmaya dönüşen biçimlenme süreci detaylı bir biçimde ele alınmaktadır.

Bir yerin kimliğini yansıtan tarihi çevrelerin “özelliklerini kaybetmeden” bünyelerinde barındırdıkları geçmişe ait bilgileri gelecek kuşaklara aktarmaları için korunmaları gerektiği ön koşulu ile hareket eden Doç. Dr. F. Pınar ARABACIOĞLU, tarihi yapıların “eskime” ve “gelişme baskısının yoğunluğu” gibi iki tehlike ile karşı karşıya kaldığını vurgulamaktadır. Kent surlarının tarihi sürecine ve anlamına odaklanan yazar, bu yapıların kentle olan ilişkilerine değinmektedir.

Hızlı değişimin kimlik, aidiyet ve belleğimize ait verilerin travmatik kayıplarına neden olduğu ve bunların korumanın yapısını da değiştirdiğini öne süren ve “Korumanın uluslararası metinlerinde tarihi çevre-yeni yapı ilişkisini yönlendiren

8

kavramlar” adlı yazılarında Yrd. Doç. Dr. Ebru OMAY POLAT ve Öğr. Gör. Deniz TATLIDEDE ÇELİK, çağdaş koruma ve tarihi çevrenin sürekliliğine katkı yapan yeni yapılaşmayı çeşitli kavramlar üzerinden geçerek daha da belirgin bir hale getirmektedir. Özgünlük, bütüncüllük, yerin ruhu, risk faktörleri, kullanım, çağdaş mimarlık bakımından koruma kararlarının bir sınır değil bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiği önerilmektedir.

Doç. Dr. Ayhan BEKLEYEN

Doç. Dr. Neslihan DALKILIÇ

  • Açıklama
    • Tarihi çevrede yeni yapılaşma konusundaki deneyimlerden yola çıkan bu eser, koruma yaklaşımlarına çeşitli örnekler üzerinden yanıt vermektedir. Hem yerleşme hem de bina ölçeğindeki ayrıcalıklı örnekler üzerinden korumanın başarısı ve tarihi çevrelerin gelecek kuşaklara aktarımı, çeşitli ipuçları ile gündeme getirilmektedir. Ayrıca bu tür çevrelerin yüzlerce yıllık bina üretimine dayalı bilgi birikimine sahip olduğu ve günümüz tasarımlarına ilham kaynağı olabilecek büyük bir potansiyeli de bünyelerinde barındırdığının gözden kaçırılmaması önemle vurgulanmaktadır.

      Yukarıda açıklanan genel çerçeveye odaklanan çok değerli yazarlar, detaylı bir biçimde tarihi çevrenin günümüze kazandırılan yönlerine odaklanmaktadır.

      “Koruma kimin için” başlıklı yazısında Prof. Dr. Suha ÖZKAN, korumanın öncelikle anıtsal yapıları kapsadığını, sivil mimarlık alanında ise gerekli ilginin çok geç oluştuğunu vurgulamaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki tarihi ve kültürel değerlerin üzerinde bulundukları arsanın bedelinden daha değerli olduğu hassasiyetiyle hareket edildiğini dile getiren yazar, daha çok yakın coğrafyamızdan örnekler üzerinden koruma olgusuna değinmektedir. Özellikle koruma ve yaşatma bilincinin gelişimi; yöreye uygun bina üretim kuralları çerçevesinde inşa edilen Ertegün Evi, bina üretim kurallarına denetimin de eklenmesi ile çoğunluğunu sanatçıların oluşturduğu sosyal yapının da korunduğu Sidibou Said Yerleşmesi, “senin de bir taşın olsun” kampanyası ile katılımın ilke olarak belirlendiği Mostar Eski Kent Dokusu, sanat ve kültürün bir kaynak olarak kullanıldığı Asilah Kenti, uluslararası desteğin katkısının etkili olduğu Shibam ve Eski Sana Yerleşimlerindeki birçok bina, yardım kuruluşlarının etkisi ile onarımlarının yapıldığı Kudüs ve Hebron Yerleşmeleri, kamu ve özel sektörün katılımı ile onarılan Birzeit Eski Kent Merkezi, Ankara’nın Hamamönü Semti ve Tunus Kentinin Hafsia Mahallesi Projeleri, ekonomik çözüme odaklı Safranbolu Evleri gibi örnekler üzerinden anlatılmaktadır.

      “Korumada her iyi örnek bir derstir” başlıklı yazısında Prof. Dr. Şengül ÖYMEN GÜR, Eski Bilbao kent merkezi örneği üzerinden sürekli bakım ve kullanımın hem eskime hem de işlevsiz kalmanın en iyi tedavisi olduğunu vurgulamaktadır. Etkin kullanım felsefesi ile mekânların ve bağlantılı olduğu çevrenin de çeşitli etkinliklerle yaşatıldığı bu eski yerleşimin ve özellikle Sota evlerinin sürekli onarımları örneklendirilmektedir. Geleneksel evleri yenilerinin ve eski müzeye eklenen yeni binanın (Bilbao Güzel Sanatlar Müzesi) modern ve sade bir biçimde nasıl taklit edildiği gösterilmektedir. Ayrıca iyi bir korumanın ilkeleri de açıklanmaktadır.

      7

      Diyarbakır Suriçi’nde meydana gelen çatışma sonrası ağır tahribata uğrayan tarihi ve kültürel mirasın korunmasına yönelik öneriler geliştiren Doç. Dr. Neslihan DALKILIÇ, simgesel ve anı değerlerinin gelecek kuşaklara aktarılması için burada yaşayanların anıları da dahil belge niteliğindeki her şeyin tahrip olan çevrenin ayağa kaldırılması için kullanılmasının bir görev olduğuna işaret etmekte ve rekonstrüktif adımlarla yeniden canlandırma çabasının önemine vurgu yapmaktadır.

      Eskiyi yeniye uyarlama konusunda yerel mimarinin özgün yanlarının çağdaş mimaride nasıl yorumlanacağına ilişkin örnekler üzerinden konuya derinlik kazandıran Doç. Dr. Ayhan BEKLEYEN, Orta Doğu’daki yaşam alanlarının biçimlenmesinde kullanılan en temel iki stratejiye odaklanmaktadır; güneş kontrolü (güneşten yararlanma ya da kaçma) ve mekânsal havalandırma- soğutma teknikleri. Bina üretiminin binlerce yıllık bilgi birikimini içinde barındıran Orta Doğu’daki en eski yaşam alanlarının biçimsel ve mekânsal örgütlenme bakımından çevreye uyumun mükemmel örnekleri olduğunu vurgulayan yazar, bu büyük tasarım geleneğinin Türkiye sınırları içindeki tarihi yaşam alanlarını da biçimlendirdiğini açığa vurmaktadır. Yeni tasarımlara ilham kaynağı olan bu geleneksel tasarım stratejilerinin sadece Orta Doğu’daki değil, sıcak iklime sahip başka coğrafyalardaki mimariyi de nasıl şekillendirdiği çağdaş mimari örnekler üzerinden anlatılmaktadır.

      Yirmi yıllık bir bilgi birikimini bünyesinde barındıran Kapadokya’daki bir restorasyon serüveni, hem tasarım hem de uygulama aşamalarında bizzat bulunan Yüksek Mimar Aslı ÖZBAY tarafından Uçhisar’daki “Argos in Cappadocia” otelinin tasarım ve uygulamaları üzerinden anlatılmaktadır. Yok edilen tarihi bir mahallenin turizm odaklı kurtarılma hikayesi bir ders niteliğinde sunulmaktadır. Tarihi çevrenin korunma sürecindeki finans, tasarım ve uygulama aşamalarının bitmeyen, hale devam eden ve heyecan verici bir organizmaya dönüşen biçimlenme süreci detaylı bir biçimde ele alınmaktadır.

      Bir yerin kimliğini yansıtan tarihi çevrelerin “özelliklerini kaybetmeden” bünyelerinde barındırdıkları geçmişe ait bilgileri gelecek kuşaklara aktarmaları için korunmaları gerektiği ön koşulu ile hareket eden Doç. Dr. F. Pınar ARABACIOĞLU, tarihi yapıların “eskime” ve “gelişme baskısının yoğunluğu” gibi iki tehlike ile karşı karşıya kaldığını vurgulamaktadır. Kent surlarının tarihi sürecine ve anlamına odaklanan yazar, bu yapıların kentle olan ilişkilerine değinmektedir.

      Hızlı değişimin kimlik, aidiyet ve belleğimize ait verilerin travmatik kayıplarına neden olduğu ve bunların korumanın yapısını da değiştirdiğini öne süren ve “Korumanın uluslararası metinlerinde tarihi çevre-yeni yapı ilişkisini yönlendiren

      8

      kavramlar” adlı yazılarında Yrd. Doç. Dr. Ebru OMAY POLAT ve Öğr. Gör. Deniz TATLIDEDE ÇELİK, çağdaş koruma ve tarihi çevrenin sürekliliğine katkı yapan yeni yapılaşmayı çeşitli kavramlar üzerinden geçerek daha da belirgin bir hale getirmektedir. Özgünlük, bütüncüllük, yerin ruhu, risk faktörleri, kullanım, çağdaş mimarlık bakımından koruma kararlarının bir sınır değil bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiği önerilmektedir.

      Doç. Dr. Ayhan BEKLEYEN

      Doç. Dr. Neslihan DALKILIÇ

      Stok Kodu
      :
      9789755116754
      Boyut
      :
      17x24cm
      Sayfa Sayısı
      :
      176
      Basım Yeri
      :
      İstanbul
      Basım Tarihi
      :
      Nisan 2018
      Kapak Türü
      :
      Karton Kapak
      Dili
      :
      Türkçe
  • Taksit Seçenekleri
    • Axess Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      320,00   
      320,00   
      2
      160,00   
      320,00   
      3
      106,67   
      320,00   
      Ziraat Bankkart
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      320,00   
      320,00   
      2
      160,00   
      320,00   
      3
      106,67   
      320,00   
      Maximum Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      320,00   
      320,00   
      2
      160,00   
      320,00   
      3
      106,67   
      320,00   
      Diğer Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      320,00   
      320,00   
      2
      -   
      -   
      3
      -   
      -   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat