Altun Yurd

Osmanlı Devleti’nin dağılmasını önleme çabalarının yoğunlaştığı döneme özgü ortaya çıkan fikirlerin temelinde Türk, Türkçü ve milliyetçi unsurların varlığı hemen göze çarpar. Özellikle de Balkanlar ile Rusya merkezli müslümanların ağırlığı kendini hissettirir. Her ne kadar Osmanlıcılık ve İslamcılık gibi siyasi düşünceler devreye girmiş ve devleti kurtarma girişimleri artmışsa da Türklük ve Türkçülük fikri baskın bir şekilde temellenmiştir.

Osmanlı’da 19. yüzyıl ortalarında ve özellikle 20. yüzyıl başlarında yükselen milliyetçi akımlar, bilhassa gençler arasında karşılık bulunca sosyal, siyasi ve bilimsel amaçlı dernekler hızla çoğalmaya başladı. Türk Derneği, Türk Yurdu Cemiyeti, Türk Gücü ve Türk Ocakları gibi kuruluşlar tarih sahnesindeki yerini aldılar.

Türkçülük ve milliyetçilik ekseninde yayın yapan Genç Kalemler, Türk Yurdu ve Türk Sözü Dergisi yazarları etrafında kümelenen bu gençler, Kuvay-ı Milliye hatta sonrasında Milli Mücadele ile cumhuriyeti inşa etmeyi başardılar.

Milli Mücadele’nin başarılı bir şekilde tamamlanması ve cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte Türk Ocakları, Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yeniden örgütlenmeye başladı. Gazete ve dergiler çıkararak seslerini duyurmaya çaba gösterdiler. Adana’da Altun Yurd, Balıkesir’de İzmir’e Doğru, Sinop’ta Türk Bahçesi, Konya’da Babalık ve Yeni Mecmua gibi yayın organları bu anlamda önayak oldular.

Cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra Adana Türk Gücü Derneği’nden Adana Türk Ocağı’na evrilen kuruluşun yayın organı ifade edildiği üzere Altun Yurd’tu. Belirtildiği üzere Adana Türk Ocağı, Şubat 1923’de örgütlenerek çalışmalarına başlamıştır. Adana Türk Ocağı Yönetimi Avukat Fahri, Tüccardan Baki Tonguç, Tüccardan Fasih, Tüccardan Vehbi, Baytar Adil, Sıtma Mücadele Reisi Ekrem Tok ve lise müdürü Nahid Cemal’den oluşmuştur. Nihayet kuruluşunu izleyen 15 Mayıs’ta ise Altun Yurd’un ilk sayısı yayın hayatına başlamıştır.