Sepetim (0) Toplam: 0,00TL

Sultan’ın Nehirleri

Liste Fiyatı : 225,00TL
İndirimli Fiyat : 168,75TL
Kazancınız : 56,25TL
Taksitli fiyat : 3 x 56,25TL
Havale/EFT ile : 165,38TL
%25
Temin süresi 3 iş günüdür.
9786050846928
111773
Sultan’ın Nehirleri
Sultan’ın Nehirleri
168.75
Arka kapak

2022 Ottoman and Turkish Studies Association (OTSA) Kitap Ödülü

Amerikan Çevre Tarihi Derneği, George Perkins Marsh Ödülü Finalisti

“Husain tek bir zamana ve tek bir yere odaklansa da, uzun vadeli ve büyük ölçekli soruları ele almayı başarmış. Onun bu mükemmel çalışması diğer akademisyenler için yeni yollar açıyor ve bir model oluşturuyor.”  - Reşat Kasaba

“Özgün ve derinlemesine araştırılmış olan Sultan'ın Nehirleri, hem Osmanlı Irak'ının önemli bir yeni tarihidir hem de Orta Doğu çevre tarihine önemli bir katkıdır. Ekolojik, sosyal ve politik bakış açılarını birleştirerek, Osmanlı yönetiminin doğası ve dönüşümü hakkında hayati bilgiler sunuyor.”  - Sam White

Dicle ve Fırat nehirleri, Orta Doğu’nun tam ortasından akarak Mezopotamya’da birleşir. Bu iki nehrin dünya tarihinde uzun ve çalkantılı bir siyasi geçmişi vardır. Dicle ve Fırat nehirleri, 16. yüzyılda gücünün ve zenginliğinin zirvesinde olan Osmanlı İmparatorluğu’nun kontrolü altına girdi. Kanuni Sultan Süleyman'ın önderliğinde iki nehir dağdan okyanusa kadar Osmanlı’nın oldu. Bölge tek bir hanedana bağlı, tek bir merkezden talimat alan, ortak dine mensup ve ortak dili konuşan Bağdat Paşalığı tarafından idare edildi.

Osmanlı yönetimi, Dicle ve Fırat’tan faydalanan bütün unsurlar arasında kurumsal bir iş birliği kurdu. Nehirler Osmanlı Devleti için denizcilik, gıda, güvenlik, taşımacılık ve ekonomi kaynağı olurken; devletin üretim fazlası kaynakları da bölgeyi ihya etti. Dicle-Fırat havzası ile başkent İstanbul arasındaki bu iş bölümü sayesinde Osmanlı İmparatorluğu, doğuda Safevi sınırına yakın topraklarında siyasi varlığını güçlendirdi.

Sultan’ın Nehirleri dünya tarihi açısından önemi inkâr edilemeyen Dicle ve Fırat’ı merkeze alarak geniş ve mukayeseli bir tarih anlatısı vadediyor. Faisal H. Husain bu eserinde Erken Modern dünyadaki devlet-toplum, metropol-çevre, ve tabiat-kültür arasındaki yakın ilişkileri tüm katmanlarıyla gözler önüne seriyor.

Editörün görüşü

Fırat ve Dicle nehirleri, doğup döküldükleri noktalar arasında 1.500 kilometrelik mesafe kat ederken farklı yer şekilleri oluştururlar ve toplumlar da buna göre şekillenmiştir. Bu iki nehir, suyun okyanusla atmosfer arasındaki gidiş gelişiyle oluşan döngünün bir parçasıdır. Faisal Hussain, Osmanlı'nın tabiata meydan okumak yerine doğaya uyum sağlayarak medeniyetlerin beşiği Mezopotamya'ya hâkim oluş ve bölgeyi yönetiş hikâyesini anlatıyor. Çevre tarihine yönelik ilginin ve doğal kaynaklara yönelik duyarlılığın arttığı bu dönemde, Dicle ve Fırat'ın emperyal yönetimi Osmanlı'nın doğaya bakışının en ihtişamlı örneği olarak ön plana çıkıyor.

En önemli cümle

"Dicle ve Fırat’ın tarihini yazmak zamanın parçalara ayırdığı bir yapbozu yeniden yapmaya teşebbüs etmektir."

Bu kitap neden önemli

Oxford University Press tarafından yayınlanmış bu eserin yazarı tarihçi doçent Faissal H. Hussain, Sultan’ın Nehirleri ile 2022 OTSA ödülüne layık görüldü. Kitap aynı zamanda Amerikan Çevre Tarihi Derneği'nin George Perkins Marsh Ödülü'nde finalist oldu. Moğolların fethinden sonraki dönemde, Dicle ve Fırat nehirlerinin ilk uzun kapsamlı tarihini sunuyor. Dicle-Fırat Ovası'ndaki erken modern çevre koşullarını bütün yönleriyle anlatıyor. Geçmiş meseleler ile günümüzü ilgilendiren küresel olaylar arasında bağlantı kurarak tarih okuruna geniş bir perspektif kazandırıyor.

  • Açıklama
    • Arka kapak

      2022 Ottoman and Turkish Studies Association (OTSA) Kitap Ödülü

      Amerikan Çevre Tarihi Derneği, George Perkins Marsh Ödülü Finalisti

      “Husain tek bir zamana ve tek bir yere odaklansa da, uzun vadeli ve büyük ölçekli soruları ele almayı başarmış. Onun bu mükemmel çalışması diğer akademisyenler için yeni yollar açıyor ve bir model oluşturuyor.”  - Reşat Kasaba

      “Özgün ve derinlemesine araştırılmış olan Sultan'ın Nehirleri, hem Osmanlı Irak'ının önemli bir yeni tarihidir hem de Orta Doğu çevre tarihine önemli bir katkıdır. Ekolojik, sosyal ve politik bakış açılarını birleştirerek, Osmanlı yönetiminin doğası ve dönüşümü hakkında hayati bilgiler sunuyor.”  - Sam White

      Dicle ve Fırat nehirleri, Orta Doğu’nun tam ortasından akarak Mezopotamya’da birleşir. Bu iki nehrin dünya tarihinde uzun ve çalkantılı bir siyasi geçmişi vardır. Dicle ve Fırat nehirleri, 16. yüzyılda gücünün ve zenginliğinin zirvesinde olan Osmanlı İmparatorluğu’nun kontrolü altına girdi. Kanuni Sultan Süleyman'ın önderliğinde iki nehir dağdan okyanusa kadar Osmanlı’nın oldu. Bölge tek bir hanedana bağlı, tek bir merkezden talimat alan, ortak dine mensup ve ortak dili konuşan Bağdat Paşalığı tarafından idare edildi.

      Osmanlı yönetimi, Dicle ve Fırat’tan faydalanan bütün unsurlar arasında kurumsal bir iş birliği kurdu. Nehirler Osmanlı Devleti için denizcilik, gıda, güvenlik, taşımacılık ve ekonomi kaynağı olurken; devletin üretim fazlası kaynakları da bölgeyi ihya etti. Dicle-Fırat havzası ile başkent İstanbul arasındaki bu iş bölümü sayesinde Osmanlı İmparatorluğu, doğuda Safevi sınırına yakın topraklarında siyasi varlığını güçlendirdi.

      Sultan’ın Nehirleri dünya tarihi açısından önemi inkâr edilemeyen Dicle ve Fırat’ı merkeze alarak geniş ve mukayeseli bir tarih anlatısı vadediyor. Faisal H. Husain bu eserinde Erken Modern dünyadaki devlet-toplum, metropol-çevre, ve tabiat-kültür arasındaki yakın ilişkileri tüm katmanlarıyla gözler önüne seriyor.

      Editörün görüşü

      Fırat ve Dicle nehirleri, doğup döküldükleri noktalar arasında 1.500 kilometrelik mesafe kat ederken farklı yer şekilleri oluştururlar ve toplumlar da buna göre şekillenmiştir. Bu iki nehir, suyun okyanusla atmosfer arasındaki gidiş gelişiyle oluşan döngünün bir parçasıdır. Faisal Hussain, Osmanlı'nın tabiata meydan okumak yerine doğaya uyum sağlayarak medeniyetlerin beşiği Mezopotamya'ya hâkim oluş ve bölgeyi yönetiş hikâyesini anlatıyor. Çevre tarihine yönelik ilginin ve doğal kaynaklara yönelik duyarlılığın arttığı bu dönemde, Dicle ve Fırat'ın emperyal yönetimi Osmanlı'nın doğaya bakışının en ihtişamlı örneği olarak ön plana çıkıyor.

      En önemli cümle

      "Dicle ve Fırat’ın tarihini yazmak zamanın parçalara ayırdığı bir yapbozu yeniden yapmaya teşebbüs etmektir."

      Bu kitap neden önemli

      Oxford University Press tarafından yayınlanmış bu eserin yazarı tarihçi doçent Faissal H. Hussain, Sultan’ın Nehirleri ile 2022 OTSA ödülüne layık görüldü. Kitap aynı zamanda Amerikan Çevre Tarihi Derneği'nin George Perkins Marsh Ödülü'nde finalist oldu. Moğolların fethinden sonraki dönemde, Dicle ve Fırat nehirlerinin ilk uzun kapsamlı tarihini sunuyor. Dicle-Fırat Ovası'ndaki erken modern çevre koşullarını bütün yönleriyle anlatıyor. Geçmiş meseleler ile günümüzü ilgilendiren küresel olaylar arasında bağlantı kurarak tarih okuruna geniş bir perspektif kazandırıyor.

      Stok Kodu
      :
      9786050846928
      Boyut
      :
      13,5 x 21 cm
      Sayfa Sayısı
      :
      336
      Basım Tarihi
      :
      2023
      Kapak Türü
      :
      Karton Kapak
      Dili
      :
      Türkçe
  • Taksit Seçenekleri
    • Axess Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      168,75   
      168,75   
      2
      84,38   
      168,75   
      3
      56,25   
      168,75   
      Ziraat Bankkart
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      168,75   
      168,75   
      2
      84,38   
      168,75   
      3
      56,25   
      168,75   
      Maximum Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      168,75   
      168,75   
      2
      84,38   
      168,75   
      3
      56,25   
      168,75   
      Diğer Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      168,75   
      168,75   
      2
      -   
      -   
      3
      -   
      -   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat