Büyük Savaşın Hikayesi Cilt 6

Gelecek nesiller sayısız ciltte bu savaşın ayrıntılarını öğrenecek ve araştırmacı araştırmacılar arasındaki tartışmalar hiç bitmeyecek. Bizim zamanımız için daha basit bir görev söz konusudur. Mücadelenin temel gerçeklerinin geleneksel bir perspektif anlayışıyla özgür bir kaydına göre değişir.
Kırk yıl boyunca Avrupa'nın büyük ulusları evrensel bir hizmete dönüştü. Gücü yeten, hükümetinin izin vermediği sürece asker oluyordu. Kırk yıl boyunca diplomatların güç dengesi o kadar hassas bir şekilde dengede tutmuşlardı ki, güçlü güçlerin hepsi kendi sınırlarında kendi başlarına kalıyorlardı. Bu büyük ordular, modern icatların ve insanın maddi gücünün üzerinde ustalığının oluşması ve çeliklerini test edecek olan savaşlar için tasarlanmışlardı.
Napolyon'un yüz bin adamını paralel yollar boyunca yürüttüğü yerde, modern genel milyonlarını ayırma trenleriyle gönderiyor. Savaş başladığında ulus için sorun, muazzam insan ve silah kitlelerini düşmana karşı hasmından daha büyük bir hızla yoğunlaştırdı; ve bundaki başarı, eski günlerde olduğu gibi Romalılar ve Napolyon'un inşa ettiği gibi iyi yollarda yaya hızına değil, organize toplantılarda ve arabaların içinde bulunduğuna ya da daha alternatif ulusun tüm endüstriyel üreme yalnızca savaş için hızlı bir şekilde kullanılmasına bağlıydı.
Her günkü düzensiz çelişkili raporlar arasında, genel haritayla savaş gidişatını gözden geçirmenin gücünün karşısında, geniş çizgilerle Cæsar'ın ya da İskender'in zamanındaki kadar basit sefer planları vardır. Emrinde bir milyon ya da iki milyon adamla savaşan generaller, sadece ya da on beş bin adam olsa da aynı ilkelere bağlı kalmışlardır.
Tüm başarılı savaş okullarının geleceğine inanmıştır; Düşman gafil avlayan ve mümkünse onu hazırlıksız yakalayan hızlı ve kesin darbelere. Dinlenmekte olan ordunun her zaman başlatılması, alan ordu tarafından yenilmesi savunurlar. Bu, ordular tarafından işgal edilen hatlar kökten korunurken, batı cephesi boyunca uğrayan siperlerin raporlarında belirtilen sık küçük eylemler şeklinde açıklanmaktadır. Bu tür eylemlerin, girişim duygusuna sahip olması onun ruhlu gücünün doğal ifadesidir. Bazen düşmanın siperlerinden aldığınız süre boyunca, o da sizin siperlerinizi bekliyor. Onu bir yerden vurarak, başka bir yerden size saldırmasını engelleyebilirsiniz. Von Moltke ve diğer büyük Alman generalleri, onun askeri ilk düşüncelerinin taarruz olması yönteminde sadece Napolyon'un izinden gitmesine izin veriyorlardı.